EMANET 2013 SEMPOZYUMU Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Barosu ortak düzenleyiciliğinde yapıldı. ‘’Çevre ve İnsan Sağlığı İçin’’ teması ile düzenlenen Elektromanyetik Alanlar ve Etkileri Sempozyumu 8-9 Kasım 2011 tarihinde Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu Beşiktaş Kampüsünde gerçekleştirildi. Ulusal konuşmacıların ve Uluslararası konuşmacının yer aldığı sempozyumda panel oturumları, forum, bildiri oturumları, ilk ve orta öğretim öğrencilerine eğitim ve ayrıca fotoğraf sergisi, karikatür sergisi faaliyetleri izleyiciler ile buluştu.
EMANET 2013 SEMPOZYUMU Davetli uluslararası konuşmacısı Washington Üniversitesinden Sayın Prof. Dr. Henry LAI ‘’Cep telefonu Kullanmak Sağlığımızı Etkiliyor mu?’’ konulu konuşma gerçekleştirdi.
EMANET 2013 Düzenleme Kurulunca hazırlanan ve yayınlanan sunuş ve teşekkür yazısı aşağıda yer almaktadır.
SUNUŞ
SAĞLIK, YAŞAMIMIZIN HEDEFİ DEĞİL KULLANDIĞIMIZ BİR KAYNAKTIR!
İkincisi düzenlenen EMANET 2013 “Elektromanyetik Alanlar ve Etkileri” Sempozyumu 8-9 Kasım 2013 tarihleri arasında Yıldız Teknik Üniversitesi Oditoryumu`nda gerçekleştirildi.
İlki 2011 yılında gerçekleştirilen sempozyum yine Elektrik Mühendisleri Odası, İstanbul Tabip Odası ve İstanbul Barosu tarafından ortaklaşa düzenlendi. İki yıllık süre içerisinde, ülkemizde ve dünyada konu ile ilgili gelişmelerin, kamuoyu ve konunun tarafları ile paylaşıldığı, değerlendirildiği sempozyum, internet ortamında da canlı olarak yayınlanarak dünyanın değişik yerlerinden de izlenebildi.
Bugün elektrik üretimi, iletimi ve dağıtımı yaşamımızda önemli yer tutmaktadır. Enerji nakil hatları, trafo merkezleri, elektrik kablo şebekeleri, elektrikli taşıma araçları, saç kurutma cihazlarından mikro dalga fırınlara kadar her türlü elektrikli ev aleti ve ofis hizmet cihazları yanında; MR, tomografi, ultrason, röntgen vb. cihazlar; radyo-TV alıcı-verici sistemleri, baz istasyonları, cep telefonları, sanayide kullanılan kurutma cihazları ve daha birçok elektrikle çalışan sistemler başlıca elektromanyetik alan kaynaklarını oluşturmaktadır.
Evlerde kullandığımız ev aletleri düşük frekanslı (50 Hertz frekanslı) elektromanyetik alan yaratırlar. Orta ve Yüksek Gerilim hatları da düşük frekanslı elektromanyetik alan kaynaklarını oluşturmaktadır. Günlük yaşantımızda isteyerek/istemeyerek bu alanlara maruz kalmaktayız. “Her enerji türü geçtiği ortamda ısı oluşturur” kabulünden hareket edilirse Radyo Frekans (RF) ve Mikro Dalga Frekanslarının da bu kabul içerisinde yer aldığı göz ardı edilemez. RF ve mikro dalga teknolojilerinin inanılmaz boyutlarda yaşamımıza girmesi ve sürekli yan yana bulunmamız, insan sağlığı üzerindeki etkilerinin bilim insanlarınca daha fazla incelenmesine yol açmaktadır.
Veri iletim hızının büyük önem kazandığı bu süreçte; 3G kapsama alanının hızla genişlemesi çok sayıda yeni baz istasyonlarının hayatımıza girdiği anlamına gelmektedir. Özellikle çocukların cep telefonu kullanmaya teşvik edilmesi elektromanyetik alanların çevre ve insan sağlığına etkisine karşı daha duyarlı olmamız gereğini doğurmaktadır. Balkon yakınlarına, bina cephelerine, teraslara, çatılara, park ve bahçelere gelişi güzel konuşlandırılan baz istasyonları yaşam alanlarımızı doğrudan hedef almaktadır.
Elektromanyetik alanların bağışıklık sistemi, sinir sistemi, hematolojik sistem, kardiyak fonksiyonlar, norö-endokrin sistem, büyüme ve gelişme, genetik, biyokimya ve metabolizma, üreme, görme, üzerine çeşitli etkileri olduğu bilinmektedir. Bu konuda yayınlanmış birçok bilimsel/akademik çalışma bulunmaktadır.
Kaldı ki, Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı (1992) Rio Bildirgesi‘nde bilimsel belirsizliklerin olduğu durumlarda, korunmaya yönelik tüm önlemlerin alınması olarak tanımlanan “Önlem İlkesi”nin elektromanyetik alanlara maruziyetler için de uygulanması önerilmektedir. Ayrıca Uluslararası Kanser Ajansı’nın (IARC) cep telefonlarını “2B” sınıfına, yani “kanserojen olabilir” sınıfına sokması konunun ciddiyetle ele alınmasını zorunlu hale getirmiştir.
Ülkemizde Dünya Sağlık Örgütü’nün verdiği sınır değerleriyle hareket edilmesine rağmen, bu sınırların her geçen gün daha altlara çekilmesi konusunda tavsiyeler de yapılmaktadır. Bu nedenle cep telefonlarını kullanma veya elektrikli cihazların yanında bulunma sürelerini sürekli azaltmaya çalışmak gerektiği her geçen gün daha önemli hale gelmektedir.
Elektromanyetik alanlarının ortaya çıkaracağı zararlara yönelik çalışmalar, korunma yöntemleri ve hukuksal mevzuatlar tek başına hukukçuların, elektrik-elektronik mühendislerinin ya da sağlıkçıların tespit edebileceği bir durum değildir. Gelinen aşamada, her üç uzmanlık alanının da bu konuda çalışma zorunluluğu ortadadır. Bu konuda, ilgili kanunlarda, genel düzenlemeler dışında, herhangi bir özel düzenleme bulunmamaktadır. Zararların ortaya çıkması ve tespit edilmesi uzun zaman aldığından; çevreye ve insana verdiği zararın tespitinin gerek mevzuat gerekse de hukuksal boyutlarının, genel düzenlemelerden çıkarılıp, hukuksal sorumlulukların net olarak ortaya konulması gerekmektedir. Sempozyum bu konuda da gerekli uyarları yapmaktadır.
Sempozyum hedeflerinden birini ülkemizde yetersiz yasal mevzuatlar nedeniyle, ticari yaklaşımı ön plana çıkaran sorunlu teknik uygulamalar yerine; konunun bilim insanları ve bileşenleri tartışılarak, uluslararası ve ulusal standartlar, yönetmelikler, şartnameler ve yasal mevzuatlara çerçevesinde, çevre ve insan sağlığının korunmasına yönelik önlemlerin alınmasını sağlamak olarak belirlemiştik.
Bu amaçla, öncelikle EMANET Sempozyumlarının gelenekselleşen etkinliği olarak, ulusal ve uluslararası düzeyde önemli çalışmalar yapan bilim insanlarını davet kuralımızı bu yıl da sürdürdük. 2011 yılında gerçekleşen EMANET-2011 Sempozyumu’na Nobel Barış ödüllü Pittsburg Üniversitesinden Onkolog Prof. Dr. Devra DAVİS davetli konuşmacı olarak yer almış, elektromanyetik alanların canlılar üzerindeki etkileri ile ilgili çalışmalardan örnekler sunmuştu.
Bu yılki Sempozyuma bu alanda önemli çalışmalarda bulunmuş Washington Üniversitesi Biyomühendislik Bölümü’nden Prof. Dr. Henry LAI “Cep Telefonu Kullanmak Sağlığınızı Etkiler mi?” sunumu ile davetli konuşmacı olarak yer aldı. Lai, 1980 yılından beri, düşük frekanslı manyetik alanların ve radyo frekanslarının (RF) biyolojik sistemler üzerine etkilerini, moleküler düzeyden davranış değişikliklerine kadar olan geniş bir aralıkta araştırmalar yapmaktadır. Lai‘nin araştırmalarından elde ettiği en dikkat çekici sonuçlardan biri, oldukça düşük frekanslı manyetik alanların ve radyofrekans radyasyonlarının beyin hücrelerinde DNA kırıklarına neden olmasıdır. Dr. Lai‘nin araştırmalarının diğer bir alanı, değişik hastalıkların tedavisinde elektromanyetik alanların kullanımıdır. Örneğin sıtma, kanser, psikiyatrik ve nörolojik hastalıkların tedavisinde elektromanyetik enerji kullanımı üzerinde çalışmaktadır.
Sempozyum, panellerin yanında bu alanda yapılmış çalışmaların sonuçlarının yer aldığı bildiri ve poster sunumlarla da zenginleşmiştir. Ayrıca iki gün boyunca Prof. Dr. Süleyman Daşdağ tarafından 600 ilköğretim öğrencisine, “Elektromanyetik alanlardan korunma yöntemleri” konulu beş adet bilgilendirme eğitimi verilmesi, sempozyumun toplumun çeşitli kesimleriyle buluşmasının en güzel örneğini oluşturmuştur.
Mahallelerde, sivil toplum kuruluşlarında, okullarda ve yaşamın birçok alanında insanların elektromanyetik alanların zararlarına yönelik girişimlerde bulunduğunu; açtıkları davalarla ya da resmi kurumlar ve belediyeler nezdindeki girişimleriyle istedikleri sonuçları aldıklarını biliyoruz. Bu tepki ve deneyimleri bir de ilk ağızdan onlardan dinlemenin bu alanda uğraşan bilim insanlarına yol göstereceğini umduğumuzdan, “Yurttaş Tepkisi-Deneyimler” forumunu bir kez daha düzenledik.
Paneller ve bildirilerle zenginleşen sempozyumda; bilim kuruluşları ve bilim insanları, mühendisler, sağlıkçılar, hukukçular ve sivil toplum kuruluşları, elektromanyetik alanların çevre ve insan sağlığı üzerine etkilerini ve hukuksal boyutlarını irdeleyip, çıkan sonuçları kamuoyu ile paylaşarak, ilgili kurumlara öneriler de bulunmuşlardır. Bu sonuçları kitabımızın ileriki sayfalarında bulacaksınız.
Sempozyumu düzenleyen üç meslek örgütü; toplumsal sorumluluk ve rolleri gereği, bu alandaki çalışmaları sürdüreceklerini ve konu ile ilgili her türlü çalışmayı destekleyip, bu çalışmalar içerisinde daha çok yer alacaklarını bir kez daha belirmişler; birlikte çalışma ve birlikte üretme ilkesiyle başlattığı bu beraberliğe devam edeceklerini ilan etmektedirler.
Sempozyumun gerçekleşmesinde katkıda bulunan kurum ve kuruluşlara, bildirileri ile katkıda bulunan bilim insanlarına, Yürütme Kurulu, Düzenleme Kurulu, Bilim Kurulu üyelerine, üç meslek örgütümüzün yönetici ve çalışanlarına, sempozyum sekreterlerine ve sempozyumda emeği geçenlere teşekkür ederiz.
EMANET2013 SEMPOZYUM DÜZENLEME KURULU
EMANET2013 Sempozyumuna ait açılış konuşmaları, uluslararası davetli konuşmacı, ulusal konuşmacılar, paneller, forum, bildiriler, sonuç bildirgesi EMANET2013 Sempozyum Kitabı’nda yer almaktadır.
Davetli Konuşmacı
1.Oturum
2.Oturum
3.Oturum
4.Oturum
5.Oturum
6.Oturum
Forum






























